Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Uluslararası Tarihi Yapıların Korunması Sempozyumunda UNESCO’ya çağrı yaparak, “Gelin birlikte olması gerektiği bir şekilde buraları koruyalım” dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır ve Ankara Şubeleri tarafından 7. Uluslararası Tarihi Yapıların Korunması ve Geleceğe Güvenle Devri Sempozyumu düzenlendi. İki gün sürecek sempozyumun Diyarbakır Surp Giragos Kilisesi'ndeki açılışına, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Sur Belediyesi Eş Başkanı Fatma Gulan Önkol, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Emrullah Gördük, Genel Sekreter Yardımcıları Zerin Türk, Aziz Özdoğan, Reşat Bakan, İMO Başkanı Nusret Suna, Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Zeynel Fuat Toprak, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Sempozyumu Düzenleme Kurulu adına açılış konuşması yapan Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu, 3 dilde katılımcıları selamlayarak, tarihi yapıların korunması ve güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
Eş Başkan Hatun: ‘Hafıza ve Sevginin Kenti’ne hoş geldiniz
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, sempozyum katılımcılarını, Kürtçe ‘Hafıza ve Sevginin Kenti’ne hoş geldiniz diyerek selamladı. TMMOB içinde uzun yıllar tarihi yapıların tescillenmesi, gün yüzüne çıkarılması ve unutulmaması için birlikte mücadele ettiklerini belirten Hatun, Amed’in 33 medeniyete ev sahipliği yaptığını, 12 bin 500 yıllık yerleşik hayata geçişin belki de bir izinin bu topraklarda olduğunun Kortik Tepe ve Çayönü’nde arkeologlar tarafından tescillendiğini hatırlattı. Hatun, Karacadağ bazaltının binlerce yıllık bir tarihe nasıl bir iz bıraktığını ve burada yaşayan medeniyetlerin ısrarı, inadı, kültürü ve zenginliğinin de kentin bütün yapısına şahitlik yaptığını dile getirdi.
‘2017’de kullandığım cümle geçerliliğini koruyor’
28 Kasım 2015’te Dört Ayaklı Minare’nin önünde tarihi ve kültürel yapıların zarar görmesini engellemeye çalışırken yaşamını yitiren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi anan Eş Başkan Hatun, şöyle konuştu: “2017’de kullandığım cümle şuydu; Diş fırçasıyla temizlenmesi, korunması gereken yerler kepçe ile dozerlerle yıkıldı. 2017’de TMMOB yöneticisi iken kurduğum cümle halen geçerliliğini koruyor. Tarihi yapıları sahiplenmek, sadece tescillemek, korumak, restore etmek, maalesef yetmiyor” dedi.
UNESCO’ya çağrı
UNESCO’nun mevcut yönetiminin, Dünya kültürel mirasının koruması yönündeki kaygılı davranışlarına dikkat çeken Eş Başkan Hatun, “Biz bir kere daha uluslararası bir sempozyumdan UNESCO’ya bir çağrı yapmak istiyoruz. 2015 yılında Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınması bizler için onur vericidir. Bu tarihi kültürel dokuyu sadece kaygıyı dile getirerek koruyamayız. Gelin birlikte olması gerektiği yerde, olması gerektiği bir şekilde buraları koruyalım. Sadece kayda almak bizler için yeterli bir süreç değil” diye konuştu.
‘Bize bu tarihi bırakan Dicle Nehri’nin kendisidir’
Dicle Nehri kaynağından Bismil’e kadar olan 60 kilometresinin tescilsiz, tanımsız, isimsiz ve statüsüz bir konumda olduğunu vurgulayan Hatun, konuşmasına şöyle devam etti: “Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri olmazsa bir hiçtir. Bütün bereketini ve verimini Dicle Nehri’nden alır. Bugün bu tarihi yapıların, 12 bin yıllık insanlığın yerleşik hayata geçmesini, bize bu izleri ve tarihi bırakan Dicle Nehri’nin kendisidir, tatlı su kaynağıdır, bereketli Mezopotamya topraklarıdır.”
‘Kentin tarihi kültürel yapısını koruyacağız’
İnşaat mühendislerinin, binaların tarihi kültürel yapısıyla nesilden nesile aktarılmasının öncüsü olduklarını kaydeden Hatun, “Bilim ve tekniği yerel yönetimlerimizde esas alacağız. Bilim ve tekniğin ışığında kentimizin tarihi kültürel yapısını, meslek odaları ile sivil toplum örgütleri ile koruyacağız” dedi.
Açılış konuşmaları ve müzik dinletisinin ardından sempozyumun akademik oturumları ise Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi'nde başladı. Sempozyumun sunumları 3 dille (Türkçe, Kürtçe ve İngilizce) yapılacak.